Arabuluculuğun Hukuksal Avantajları


Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından olan arabuluculuk, hukuk uyuşmazlıklarında etkin bir yol olup, dava yoluna kıyasen birçok avantajı da içerdiğinden uygulamada taraflarca en çok tercih edilen ve  benimsenen yargıya alternatif bir çözüm yoludur. Barış dilini kullanması ve şiddetsiz iletişimi sağlayarak tarafların uyuşmazlıklarının temelindeki duygusal nedenleri de ortaya çıkarmakta ve tarafların geleceğe odaklanmasına yardımcı olmaktadır. Arabuluculuğun yargıya nazaran çok sayıda avantajı bulunmaktadır. Bunlar;

  • Aylar, hatta yıllarca süren dava yoluna göre daha hızlıdır ve birkaç gün ya da birkaç hafta içinde tamamlanır. Uyuşmazlıkları kısa sürede çözerek tarafların gündelik yaşamlarına dönmelerini sağlar.
  • Yargı yoluna göre daha ekonomik ve düşük maliyetlidir.
  • Uyuşmazlıklar daha az masrafla ve daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulur
  • Taraflar, uyuşmazlık çözüm sürecine doğrudan doğruya katılırlar ve özellikle sonucun elde edilmesinde egemendir.
  • Uyuşmazlık çözüm sürecinde gizlilik ilkesi geçerli olduğu için, taraflar incinmeden ve aralarındaki ilişkiler zarar görmeden gelecekte ilişkilerine devam edebilirler.
  • Tarafların haklılığından ziyade aralarındaki menfaatler dengesinin tekrar kurulması gözetilir; bir başka ifadeyle, geçmişi değil geleceği gözeten bir anlayış arabuluculuğa hakimdir.
  • Arabuluculuk, taraflara mahkemede elde edilemeyecek fırsatlar sunar; iletişim sorunlarının giderilerek, problemlerin konuşulması ve üzerinde anlaşılabilecek alanların ortaya çıkarılması için olanak sağlar.
  • Arabuluculukta süreç tarafların istekleri doğrultusunda ilerler.
  • Arabuluculukta sonucun içeriği taraflarca belirlenir.
  • Arabuluculukta ortak menfaat göz önüne alınır. (yargılamada iyi ve kötü, haklı ve haksız aranır.)
  • Arabuluculukta gizlilik, mahkemede aleniyet esastır.
  • Dava sürecinde ihtilaf ve kutuplaşma var iken; arabuluculuk işbirliği ve uzlaşmayı getirir.
  • Dava süreci iş ilişkilerinde bozucu etki yaratırken; arabuluculuk taraflar için  sürdürülebilir gelecek ilişkilerini sağlar.
  • Mahkeme genellikle kazan/kaybet denkleminde yasaya dayalı  hüküm kurar iken; arabuluculuk kazan/kazan prensibi ile ticari sürdürülebilirlik, ilişkilerin devamı ve adil olma  yönünün geliştirilmesi üzerinde  hareket eder.
  • Dava yolu hak temelli ve sorun odaklı kurulur iken; arabuluculuk menfaat ve sonuç odaklıdır.
  • Dava yolu uzun, yorucu,  yıpratıcı ve oldukça masraflı iken; arabuluculuk kısa, ilişkileri geliştirici, verimli ve çok az masraflıdır. Zamandan ve paradan kazandırır.
  • Arabuluculuk sonucu sağlanan anlaşma dava sonucu ulaşılan ilam gibi kabul görür ve mahkeme hükmü niteliğindedir. Tüm resmi makamlarda geçerlidir. Tamamen dava yolu ile kazanılan ilam gücündedir.
  • Arabuluculuk sonunda anlaşılan hususlara ilişkin yeniden dava açılamaz.
  • Arabuluculuğa başvuru ile zamanaşımı süreleri durur.